Meme kanserinin ülkemizdeki görülme sıklığına dikkat çeken ve erken teşhisin önemini vurgulayan Gültekin, “Meme kanserinin yarısından çoğu 50 yaşının altında görülüyor. Nüfusumuz genç kanserimiz de genç. Ama biz genelde ‘bana olmaz’ diyoruz. Rahim ağzı kanserinin de yüzde 70’i 50 yaşının altında. Ama biz gençken fark etmiyoruz, genelde 50 yaşının üstünde iken fark ediyoruz. Kanserde erken tanı çok önemli. Öncelikle erken teşhisin ötesinde biz kanser olmayı önleyebiliriz. Özellikle kadın kanserleri açısından bu çok önemli. Kadın kanserlerinin en önemli sebeplerinden bir tanesi obezite. Şu anda Avrupa’nın en obez ülkesiyiz. Fiziksel aktivitemiz çok sınırlı, düzenli doktor kontrolümüz çok az.” diye konuştu.
Gültekin: “kadınlar ayda bir mutlaka banyodan çıktıktan sonra kendini muayenesini yapmalı ve göğüste en ufak bir farklılık görülmesi halinde en yakın doktora başvurulmalı.
Mamografi yaşının 40’a indiren tek tek Avrupa ülkesi Türkiye’dir. Türkiye’nin kanser istatistikleri 40 yaşından sonra 2 yılda bir mamografi yaptırmayı öneriyor. İki yılda bir yapılan kontrollerde kaçırılan kanser vakası çok az. O nedenle 2 yılda bir mamografi önemli. Şüpheli kitle görülmesi durumunda daha sık aralıklarda girilebilir ancak hiçbir belirti yokken 2 yılda bir girilmesi yeterli.”
Meme kanseri 2014 yılından bu yana dünyanın bütün ülkelerinde 1 numaralı kadın kanseridir. En önemli nedenlerinin başında ise beslenme, obezite ve fiziksel aktivite geliyor. Kilo demek östrojen demek yüksek düzeyde hormon demek ve bu hormon meme kanserinin bir numaralı nedeni. İkinci nedeni de emzirmelerin azalması. Doğum sayısı ve emzirme meme kanserine karşı koruyucu ancak çalışan dünyada emzirmeye teşvik de azaldı. O yüzden annelerimize olabildiğince uzun dönem bebeğinizi emzirmesi gerekiyor.
Kadın kanserlerinin en önemli belirtilerinden bir diğeri de beklenmeyen kanamalar. Özellikle belli bir yaşın üzerinde anormal kanamalar, karında kitle, şişlik, kabızlık varsa mutlaka kadın doğum kontrolüne gidilmeli. Karın şişliği ve kabızlıkta ilk olarak endoskopiye çok yöneliyoruz ancak unutmayalım ki jinekolojik organların kitleleri de karında şişlik yapabilir.
“Rahim ağzı kanserinde 30 yaşından itibaren 5 yılda bir 10 yılda bir 15 yılda bir test yaptırmak yeterli. Rahim ağzı kanserinde bir test bile ölümü yüzde 50 azaltır. Meme kanserine 40 yaşında tarama yaptırılmalı çünkü biz Avrupa’dan daha genç kanser oluyoruz. 40 yaşında mamografilerimize başlıyoruz. 50 yaşında ise bağırsak kanseri taramalarına başlanılmalı. Bağırsak kanseri hem erkeklerde hem kadınlarda görüldüğü için bağırsak kanserinde erken teşhis çok önemli.
“Türkiye’de yılda 190 bin, dünya genelinde 20 milyon kanser vakası var. Bunların yüzde 10’u aileden gelen genlerden kaynaklanıyor. Ancak ülkemizde ‘annemde var bizde kanser genetik’ gibi yanlış bir algı var. Kanserin genetik olması için birinci derecede akrabalarda ciddi bir kanser öyküsünün olması gerekiyor. Eğer kişinin ailesinde bu öykü varsa hemen bir genetik uzmanına başvurulmalı.”
Bu gönderiyi Instagram’da gör
0 comments