Dediğim gibi hakikaten yediklerinizin %80’inin nereden geldiğini, kimin ürettiğini bilmiyorsanız sağlığınız tehlikededir. Hangi çiftlikten gelmiş, kimler yapmış bunları bilmemiz lazım.
Herkes çiğ beslenirse nasıl olur?
Bilmem belki Mc Donalds çiğ burger satmaya başlar… Enerji ve zaman değişiyor ve böyle şeyler ortaya çıkacaktır. Ben 120 kiloydum ve bir gecede değiştim. Etrafta da çok sağlıklı beslenen insanlar var. Belki onlar çok iyi ifade edemiyordur. Beni bile yadırgayanlar var. Bu bizim farkındalığımız ve zamanla değişecek bir süreç.
Danışıp bilgi almak için biz workshoplar yapıyoruz. Ama asıl iş kendi denemesiyle başlar. Algılama ve inanmayla başlar. Niyetle başlar. Sağlığınız sizin için önemli değilse beslenme tarzınızın da siniz için önemi olmaz. ‘Atın ölümü arpadan olsun’ diyen umursamaz insanlardan milyonlarca var. Kötü insanlar değil; onlardan milyonlarca var ve onları kazanmamız lazım. Farkında olanlar zaten farkında ama dünyadaki sağlıklı yapıyı kurabilmemiz için biraz da o insanları kazanmak lazım. Onlar da deneyerek, lezzeti algılayarak, tadarak bu şansı yakalayabilir.
Çok iyi olur. Sağlıklı bir toplumumuz olur. Sağlıklı bireyler sağlıklı bir toplumu oluşturur.
Herkesin bir köyle alakası var. Doğayla içiçe yaşamakta fayda var. Gidin toprağa ayak basın. Elektriği verin. Öze dönüş ya da eskiye dönüş yapmamız lazım. Son 40-50 yılda çok kötü şeyler yaptık. Çok fazla insan hasta.
Çok büyük kahvaltılar yapıyoruz. Ama ben bu sabah bir tabak karpuz yedim. Çiğ susamdan yapılmış humus, belki bir acı sos gibi hafif gıdaların yanında çim suyu ya da bitki çayı tüketilebilir.
GADDAR’DA, DAĞHAN ZAKKUM KARDEŞLER’İN ELİNDEN KURTULABİLECEK Mİ
Copyright © 2018 Mayatta
0 comments