ŞİFA YOLCULUĞUNA HAZIR MISIN?

basak karli yilmaz mayatta“Mutluluğun özü , bizdeki tam bilgi ve ruh doğruluğudur .”

 Aristoteles

Konu ne olursa olsun eğer ki bir şey üzerine karar vermemiz gerekiyor ise öncelikle avantajları ve dezavantajlarına bakarız değil mi? Bu böyledir ve en sağlıklı olan da bu yol ile ilerlemektir tabi ki .

Peki Şifalanma yolundaki süreç için de bu yoldan gidip seçim yapmak mı yoksa kendiliğinden gelen tamamiyle bir önsezinin verdiği dürtü mü bize adım attırır diye sorarsanız , ben hemen kendimden yola çıkarak cevap vereyim “Kesinlikle tesadüf diye zannettiğimiz karşılaşmaların farkındalığı” ile olan bir önsezi etken oluyor.

Peki bu ne demek ?

Aynı rüyaları görmek –  Merakınız olsa da olmasa da Spiritüel alan içerisine nedensiz çekilmek – Aynı tür yazılar , konuşmalar , müzikler ile karşılaşmak – daha buna benzer bir çok uyanış hallerinden bahsedebilirim . Daha özelinden söylemek gerekirse , konu ne olursa olsun (para, aşk, evlilik, çocuk, iş, arkadaşlar, kariyer, patronlar vb.) yaşadığımız kısır döngü halinde seyreden olaylar diziliminin içinde olmak ve buradan çıkma isteğidir.

Özünde asıl bir sorunun kendimiz ile alakalı olduğunun farkındalığını artık görebilmektir.

Benzer  konular ile bir İnsan neden hep aynı yerden sınanır ? Bir çıkışı olmalı evet de yol nedir  ya da bu yol  Kader mi ? gibi  sorular sizde de yer ettiyse bilin ki siz de artık bu şifalanma sürecinin içerisine girmişsiniz demektir.

Jeofizik Mühendisi olarak çıktığım bu yolda Uluslararası Arınma  Eğitmeni ve ISAR CAP. Diplomasına da sahip olma yeterliliğine hak kazanan bir  Astrolog oluverdim. Birbirleriyle ne düzeyde bir ilişki var diyebilirsiniz biliyorum ve inanın çokça da ilişkilidir fakat tek farkı doğrudan olan bir ilişki değildir. Eğer ki Fizik dalında bir eğitim aldıysanız Evrenin bir enerji  sistemi ile var olduğunu görürsünüz. Hepimizin de bildiği ispata konu olan Bilim İnsanı Albert Einstein ve Bohr ‘un aslında bu konu üzerinde  keskin  karşıt düşünceleri mevcuttu. Ama gelin görün ki Kuantum Fiziğinin devreye girmesi ile çoğu fizikçi ile birlikte Bohr’un haklı olduğu ispatlandı. Bilinç ve Gerçeklik arasındaki ilişkiyi tanımlayan Kuantum Fiziği ile tabi ki hepimiz için Bilincin varlığı ile yaşamımızı aslında değiştirebilme yetimizin de olduğunu görmüş olduk .

Tabi bu bilinç bende oluştuktan  sonraki süreçlerde de Astroloji dalı üzerine eğitimler almaya başladım ve bu yola girmemde etken olan unsur ise Avustralya/Sydneyde birkaç ay yaşamam oldu. Bizim ülkemizde Fal olarak nitelendirilen şey orada aslında saygı duyulan bir alan olmuştu bile. Astroloji dalında da araştırmalar yaptığımda çokça Matematik – Fizik – Astronomi – Tıp – Felsefe alanlarında çalışmaları olan Bilim insanlarının eserlerini okumaya başladım . Örnek verecek olursam eğer ;

  • Claudius Ptolemy ( Gökbilimci , Matematikçi , Coğrafyacı )
  • Galileo Galilei ( İtalyan Astronom , Fizikçi , Mühendis , Filozof)
  • Guido Bonatti ( ünlü İtalyan matematikçisi ve Astrolog )
  • Johannes Kepler ( Alman Matematikçi , Astronom, Astrolog )
  • Cardanus ( İtalyan matematikçi , Doktor , Astrolog , Filozof )

Eğitimlerimi tamamladıktan sonra çokça insana ücretsiz Danışmanlık verdim ve kendi hayatları ile bire bir örtüşen olaylara şahit oldum. Şu artık netti benim için ; Gökyüzünde var olan bir sistem , aslında aşağıda bizlerin yoluna meğer ışık oluyormuş !

Kader mi peki ?

Evet değiştiremediğimiz sadece belirli bir konu var ki o da Kadersel düğümler diye öğrendiğim iki düğüm noktalarının olduğu yer. Bu düğümler hangi alanımızda ise o konu üzerinde belirli zaman aralıklarında doğrudan oluşan zorluk  aşamalarını gösterir . Bence en güzel kısım ise Seçimlerimiz ile diğer konularda değişim yaratabilme imkanımızın olmasıdır.

Peki Hayatımızda değiştirmek istediğimiz şeyleri bizler nasıl değiştirebiliriz ?

İşte bu noktada net olan şey ise Şifalanma Tekniklerinden alacağımız destektir. Astroloji bir Öngörü tekniğidir ve bize yol gösterir fakat bu yolu seçme aşamasındaki irademiz ne olmalı diye sorduğumuzda ise bunun çoğumuz için de çok da kolay olmadığını biliyorum. Bir analizinde Wilhelm Reich şöyle diyordu :

“Her insanda bir Tanrı vardır. Buna Dirimsel Enerji diyoruz. Ancak biz O Tanrının üzerini sayısız kötülük derisiyle kapattık. Nefret derisiyle , Kibir derisiyle, Kıskançlık, İstememezlik, Öç vb. derisiyle…

O nedenle bizim Tanrımız derilerin altında zorla nefes alabiliyor. İsa gibi insanlarda bu kötülük derileri yoktu. O nedenle İsa dokunduğu elleri iyileştirdi, baktığı insanların rahatlamasını sağladı, yaraları dokunuşlarıyla iyileştirdi”

Bizler de bu kötülüklerimizden ne zaman ki arınırız işte o zaman aslında seçimlerimiz daha radikal kararlar ile bizlerle bütünleşir. En önemlisi de Dileklerimizin , niyetlerimizin gerçekleşmesinde etken olan duygu blokajları kalkmış olur.

Yoğunlukta karşılaştığım en çok şey ise “Olumlama Cümleleri “ ile değişime kapı açmak isteyenlerin olmasıydı. Etkili mi bu yöntem derseniz – Kesinlikle evet – Ama işleme geçme süresi konusunda hızlı diyemem. Çünkü beyin kodlanıyor evet ama Kişi de var olan bir inanç kodlaması olunca ve bunu da yıkmak gerçekten zor durum olduğundan hızlı etkinirlik maalesef olamayabiliyor. Arınma Teknikleri kapsamında şunu net olarak bilmenizi isterim . Bizler  bu Dünya’ya geldiğimiz zaman sadece  bir “Ben olma” bilinci ile gelmiyoruz. Anne , Baba , kardeş , dayı , teyze, Ninelerimiz ve Dedelerimizden aldığımız bir inanç bilinci ile var oluyoruz. Onlardan bizlere aktarılan hastalıkları da sadece gen bozukluğu ile tanımlamayalım lütfen . Bu kolaya kaçmak olur . O hastalığın altında yatan ve o hastalığa yol açan şey  gerçekte Duygusal Blokajlarımızdır . Mesela çocukken davranışlarımız için çokça söylenir değil mi , çok hızlı konuşuyor aynen dedesi , çokça kıskanç ve bu huyu teyzesine benziyor vb. gibi birçok konu. Bu aktarımlar işte sonraki süreçlerde de yaşamımız süresince karşılaştığımız bir çok olayın etkisi ile bambaşka bir İnanç blokajlarına dönüşüveriyor . Eğer ki bu his ve inanç blokajları şifalanmadıkça kısır döngü haline gelen olayları hayatımıza çekmiş oluyoruz. Biz bu olayların defalarca önümüze gelmesinde bir rahatsızlık duyup değiştirmek istiyorsak eğer işte o zaman dönüşüm başlıyor . En güzeli de tabi ki Kendi gücümüzün farkında olduğumuzu artık görebilmemiz olmuş oluyor.

Toparlayacak olursak eğer , Şifalanma süreci içerisinde olmak radikal karar gerektirir. Ben Kendi özümü bilmeyi ,ben İyi olmayı ve Ben Kaliteli bir yaşam sürmeyi istiyorum dediğimiz noktaların altındaki o körleşmiş yerleri güçlü bir irade ile alıp atmaktır asıl mesele. Bu süreç sancılı da olabiliyor keyifli de. Sonucunda ama o tatlı bir Özgürlük hali bizleri çoğu noktalarda yumuşatıp hafifletmiş oluyor.

Hepinize bu bilgilerin  kolaylıkla , keyifle , neşe içinde katkı olmasını diliyorum…

Sevgi ve Işıkla…

Başak Karlı Yılmaz

Astrolog (ISAR CAP.) & Uluslararası Thetahealing ve Jean Adrienne Arınma Teknik Eğitmeni