Çevresel faktörler ve önyargılarımızla zaman içinde doğru nefes almayı unutuyoruz. Doğru nefes alamadığımız için de oksijen vücudumuza verimli bir şekilde yayılamıyor. Yeterli oksijeni alamayan vücudumuz enerjiyi tam olarak kullanamıyor. Bu durumda daha düşük çakraya sahip oluyoruz. Ramada Plaza Ankara Hotel’de seminerler veren Nefes Terapisti Sibel Acemyan, nefes terapisi yöntemiyle çakraları açık, yüksek enerjiye sahip bir insan olma konusunda danışanlarına yardımcı oluyor.
30lu yaşlarda, Aile kariyer çocuk para.. hayatta her şeyim olmasını rağmen bir boşluk bir endişe içerisinde hissettim kendimi. Hiçbir şeyden haz ve zevk almıyordum. Din ile çok ilgim olmasına rağmen “ben neden bu dünyadayım” gibi sorular soruyordum. Hiçbir şey benim bir ileri gitmemi sağlamıyordu. Bir gün reiki seminerine katıldım. Reiki’nin ne olduğunu bile bilmiyordum. Enerjinin vücudumuzda nasıl oluştuğundan bile haberim yoktu. Seminerde reiki enerjisi bana bir sıcaklık vermeye başladı. O sıcaklığı hissettiğim an bağlantıya geçtim. Sıcaklık vücudumda yayılıyordu. insanın vücudunda bir enerji olduğunu anlamaya başladım. Araştırmaya başladığımda nefes” ile tanıştım. Reikinin vücuduma çok büyük faydası vardı ama düşüncelerimi durduramıyordu. Hala korku ve endişelerim devam ediyordu. İlk nefes seansımda vücuduma oksijen girer girmez bütün vücuduma ne kadar oksijen aldığımı ve öncesinde ne kadar az oksijen aldığımı hissettim.
Karnıma yeteri kadar oksijen gitmiyordu. Onun için vücuduma oksijen dağılmıyordu ve sık düşünce içerisindeydim. Daha sonra yavaş yavaş düşünceler beynimden dağılmaya, vücudumda serbest kalma hissi duymaya başladım. Bu bana düşüncelerimi durdurmayı ve anda kalmayı öğretti. Bunun üstüne gitmeye karar verdim. Metafizik öğrenmek için zaman ayırdım. Yurtiçi ve yurtdışında Kuantum ve metafizik öğrendim. Çok ünlü ve bilir hocalarla çalıştım. Bu işin sonuna kadar gittiğimde de hücrenin ne olduğunu öğrenmeye başladım. Metafiziğin ne olduğunu, enerjinin ne olduğunu ve vücuda nasıl dağıldığını öğrendim. Öğrendikçe iyileşmeye başladım. Önce kendi üstümde gördüm. Kendi üstümdeki iyileşme beni daha çok heyecanlandırmaya başladı. Bendeki iyileşme çocuklarıma eşime ve çevreme yansıdı. Ben de bunun eğitimini almaya karar verdim. Eğitimlerimi bitirdikten sonra koç olma yolunda ilerlemeye başladım. NLP koçluğundan tutun da enerji koçluğuna kadar. Benim yaptığım insanları fiziksel, mental ve spritüel bir yolculuğa hazırlamak.
Fiziksel derken; vücudumuzda bazen ağrılar hissederiz. Hareket edemez gibi hissederiz. Nefes, metafizik, kuantum ve reiki çalışmaları yaparak sizin fiziksel olarak neden yorgun hissettiğinizi; bağışıklık sisteminizin neden düşük olduğunu belirliyorum. Mental alanda da duygu ve düşüncelerimize yöneliyoruz. Duygu ve düşüncelerinizin, çocukluk travmalarınızın, bugüne kadar taşıdığınız şeyleri size sunuyor. Ben falcı değilim. Bunlar zaten sizin vücudunuzda var. Siz bu travmalardan dolayı ileri adım atamıyorsunuz. Yaptığım çalışmalar bunları aşmaya öğretiyor. Ben bunu kendimde gördüm. Siz de gördüğünüzde bir lamba yanıyor ve bu lamba vücudunuzda “ben kendimi iyileştiririm” ışığını yakıyor. Sipritüel boyutu ise; hepimizin evrenden aldığı bir güç var. Allah, tanrı, ışık… Herkesin kendine göre algısı var. Oradan beslendiğimiz şeyi yeniliyoruz. Yenilediğimiz zaman kendimizi daha güçlü hissediyoruz. Bunu da meditasyon teknikleriyle insanlara yaptırıyorum.
Koç olduktan sonra kendi ofisimi açtım. Eşim ve çocuklarım Bodrum’da olduğu için orada iş imkanları yaratmaya çalışıyordum. Kendimi en yüksek seviyede düşünceye ittim. O sırada bir detoks merkezinden teklif geldi. Burada çalışmalar yapmaya başladım. Orası benim yurt dışına açılmamı sağladı. Detoks merkezine çok yabancı misafir geliyordu. Çok sayıdaki yurt dışında yaşayan arkadaşım da bana cesaret verdi.
Nerelerde çalışmalar yapıyorsunuz?
Romanya’da ayda iki çalışma yapıyorum. Hem seminer hem birebir çalışmalar. Ürdün, Beyrut ve yavaş yavaş birçok ülkeden davetler almaya başladım. İnsanlar arasında yayılmaya başladı. Bu çalışmalardaki amacım insanların kendilerini keşfetmelerini ve içlerindeki enerjiyi doğru kullanarak kendi kendilerini iyileştirmeyi öğretiyorum.
İnsan kendi kendisini iyileştirebilir mi?
Ben bu işe başlarken nasıl kendi kendimi iyileştirdiysem aynı yolla size teknikler sunuyorum. Birlikte çalışmalar yapıyoruz. Siz bu çalışmalarla vücudunuzun enerjisini ve ısısını tanıyorsunuz ve iyileştirmeye açık hale geliyorsunuz.
Oksijen, vücut ısısı ve enerjisi… oksijenle birlikte vücuttaki düşünceler harekete geçiyor. Mesela siz beni dinlerken beyin sürekli çalışıyor, başka şeyler de düşünmeye başlıyorsunuz. O sırada vücut oksijenle kendi kendini iyileştirmeye odaklanıyor. Böylece iyileştirme başlıyor.
Nefes terapisi bunların neresinde?
Nefes vücuda girmeye başladığı andan itibaren hücreler kendi kendisini yenilemeye başlıyor. Siz oksijeni hissetmeye başlıyorsunuz. Meditasyon, yoga ve pilates’te nefes faktörü çok güçlü. Yaptığım çalışmalarda bu yüzden nefes bu kadar önemli. Reiki çalışmasında vücudumun ısısını ve enerjisini hissetmeye başladım ama beynim fırıl fırıl dönüyordu. Nefes döngüyü ana sabitledi. Anı sabitlediğimde de iyileşme başladı.
Nefes terapisine kimlerin ihtiyacı var?
Nefes alan herkesin ihtiyacı var. Kiminin fiziksel kiminin mental kiminin de sipritüel olabilir… Spor yapmak gibi bir şey nefes almak. Yemek yemek gibi. “Su içmeye kimin ihtiyacı var” sorusunun cevabıyla bu sorunun cevabı aynı. Herkesin daha çok su içmeye daha çok oksijen almaya ihtiyacı var.
İnsanlar nefes almayı bilmiyor mu?
Biliyor ama bazen farkında olmadan nefesini tutabiliyor. Doğru nefesi çocuklar alıyor. Biz zamanla, korkularımız ve yargılarımızla doğru nefes almayı unutuyoruz. Oksijenin vücudumuza yayılmasını önlüyoruz. Böylece elektromanyetik alanımızda düşmeler oluyor. Bu da bizim enerjimizin düşmesine sebep oluyor.
Yaşam biçimimiz, düşünce tarzımız ve kalıplarımız… fiziksel engeller varsa bile doğru nefes almak engeli ortadan kaldıracaktır. Doğru nefes alarak burundaki tıkanıklığın açılması sağlanabilir. Coğrafi koşullara göre de değişiklik arz edebilir ama belki de insanın sipritüel dünyasında şifalanmaya ihtiyacı vardır.
Doğru oksijen almak insanın fiziksel, mental ve sipritüel gelişimini düzenler. Bireyler düzeyinde düşünceleri iyileştirebilirsek, bu iyileşme toplum sağlığına da yansıyacaktır. Toplumdaki bireylerin genel durumu diğerlerini de etkiler. Burada iki kişinin başı ağrısa siz de kendinizi kötü hissedersiniz.
Nefes terapileri size ne kattı?
Sibel Acemyan : Benim öncelikle ön yargılarım değişti. İnsanlara bakış açım değişti. Önyargılarım yok oldu. Günden güne birçok faydasını hissettim. İnsanın bakış açısı değişirse hayatında her şey değişebilir. Hayatlarına girebilecek hastalıktan tutun da boşanma olaylarına kadar … kendilerinin ne kadar değerli olduğunu ve o anda yaşadıkları şeyin ölüm olmadığını öğretir. Olayları yaşamamızın bir anlamı olduğunu öğretir. Hastalandığında kendisini iyileştirebileceğini anlayan çok sayıda danışanım var. En büyük şoklarda kendisini sakinleştirebilen danışanlarım var. Nefes terapileriyle boşanmaktan vazgeçenler bile oldu. İnsanlar kendilerini geliştirip güçlerinin farkına varıyor.
Sibel Acemyan : %100 öneririm. Kişilerin bakış açısı değişince yaşadıkları travma azalmaya başlar ve vücut şoka girmez. O sırada ölüm gibi gelen boşanma düşüncesi şok yaratır. Terapiler insanı şoka girmeden hafifçe atlatmasını sağlar. Mantığını doğru kullanmasını sağlar.
Son olarak ne eklemek istersiniz?
Sibel Acemyan : Einsteign fizikte bazı kuralları kanıtlamıştır. Metafizik de titreşimleri, evrendeki yüksek manyetik dalgaları kanıtlar. Düşük manyetik dalgaların insanı çektiğini kanıtlar. Negatif bir kişiyle pozitif bir kişiyi yan yana koyduğumuzda negatif kişi pozitif kişiyi aşağı çeker. Pozitif kişinin gücü çok yüksek ise ki bu fiziksel, mental ve sipritüel güce bağlı, o zaman negatif kişi pozitif olanı aşağı alamaz. Aura ve çakrası yüksek insanlar çevresine enerji yayar. Oksijen insanın vücut enerjisinin, çakrasının yükselmesini sağlar. İnsanların bunu yapmayı öğrendikten sonra sürekli olarak koça ihtiyacı yok. Spor hocamızın bize hareketleri gösterdikten sonra bizim kendi kendimize çalışmamız gibi.
GADDAR’DA, DAĞHAN ZAKKUM KARDEŞLER’İN ELİNDEN KURTULABİLECEK Mİ
Copyright © 2018 Mayatta
0 comments