Matfen Eğitim Kurumları ‘nda lise öğrencilerine yönelik gerçekleştirilen seminerde konuşan İzan Işık; bu durum total kolesterol, LDL kolesterol ve insülin düzeylerinin yüksekliği ile ilişkili bulunarak, bireylerin yetişkinlik döneminde tip 2 diyabet, kalp damar hastalıkları, hipertansiyon, metabolik sendrom ve osteoporoz risklerinin daha yüksek olduğu bilgisini verdi.
Ülkemizde en sık atlanan öğünlerin başında kahvaltı gelmektedir ve kahvaltı atlama oranları hatırı sayılı derecede yüksek olduğunu belirten Diyetisyen İzan Işık,
Ülkemizde ulusal düzeyde yapılan ve kapsamlı bir çalışma olan Türkiye Beslenme ve Sağlık Araştırması 2010 (TBSA 2010) verilerine göre;
Türkiye genelinde erkeklerin %15.8’i, kadınların %12.5’i, toplamda ise %14.2’sinin sabah kahvaltısını atladıklarını,
15-18 yaş grubunda erkeklerin %18.2 oranında, kızların ise %24.0 oranında kahvaltıyı atladıklarını belirtti.
Her üç öğünde de öğün atlama nedeninin başında “canı istemiyor” yer alırken, kahvaltı için bu oranın %52.3, öğle yemeği için %30.1, akşam yemeği için %27.9 olduğu saptanmıştır diye sözlerini sürdüren Dyt. Işık,
halihazırda devam etmekte olan TBSA 2017 çalışmasının ön sonuçlarında ise 6-14 yaş grubunda kahvaltı atlama oranının %30.8 olduğu bilgisini verdi.
Ailelerin kahvaltı esnasındaki tutum, davranış ve alışkanlıkları; çocuk ve 12-18 yaş arasındaki bireylerin kahvaltı tüketimlerini ve tercihlerini etkilemekte olduğunu bildiren Dyt. Işık, “Eğer evde kahvaltı hazırlanmıyorsa veya kahvaltıda belli başlı besinlere yer verilmiyorsa çocuklarda ve adölesanlarda kahvaltı yapmama veya kahvaltıda standardı yakalayamama durumunun görülmesi kaçınılmazdır. Çocuk ve adölesanlara sunulan kahvaltı öğünü için tercih yapabilmelerine olanak sağlamak son derece önemlidir. Örneğin evde kahvaltıyı hazırlayan konumundaki aile büyüğü yumurta sevmiyor, yumurtaya alerjik reaksiyon gösteriyor olabilir. Bu durumda kahvaltıda yumurtanın olmaması, örnek protein olarak bilinen yumurtanın adölesan birey tarafından tüketilmemesiyle sonuçlanacaktır. Adölesan bireylere aileleri tarafından sağlıklı beslenme konusunda yol gösterilmeli, kendi besin alımlarını düzenleyerek yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarının gelişimi desteklenmelidir.” dedi.
Yeterli ve dengeli bir kahvaltıda örnek olarak;
1 bardak süt,
1 yumurta,
1 dilim beyaz peynir,
2 ceviz veya 5 adet zeytin,
1 avuç yeşillik,
Söğüş doğranmış mevsim sebzeleri,
1 tatlı kaşığı ölçü ile bal veya ev yapımı reçel,
2-3 dilim tam tahıllı ekmek şeklinde hazırlanmış
yaklaşık 500 kcal enerji içeren ve aynı zamanda bireye tüm besin gruplarını sağlanmış olacağını belirten Dyt. Işık
“Elbette ki kahvaltının standardı ve ideal olanı yukarıdaki örneğe benzer menüler olsa da yoğun okul hayatı ve iş yaşamında her sabah bu şekilde bir kahvaltı hazırlamak zor olabilir. Ya da her sabah bu şekilde bir kahvaltı yapmak sıkıcı bir hal alabilir. Bu noktada alternatif pratik menülere başvurmak gerekecektir.” dedi.
1 bardak süt,
2 kaşık yulaf ezmesi,
5 fındık, yarım muz ve
1 tatlı kaşığı balı blenderize ederek smoothie hazırlanabilir;
veya akşamdan 2 dilim tam tahıllı ekmek arasına 1 pişmiş yumurta, 1 dilim peynir ve bol yeşillik konularak sandviç hazırlanıp yolda tüketilebilir;
veya kahvaltı tabağını geceden hazırlayıp buzdolabında tutmak bir alternatif olabilir; ya da son zamanlarda sıkça tercih edilen kahvaltı kaseleri yoğurt, kuru meyveler, yulaf ezmesi ve kuru yemişler ile hazırlanabilir.
Kahvaltı alışkanlığı bireyin şuan ki ve gelecekteki sağlık ve performansını düşünerek atacağı bir adım olduğunu vurgıulayan Dyt. Işık, “Bu yüzden kahvaltı rutini oluşturmak son derece önemlidir. Bu kahvaltı rutinini oluştururken adım adım ilerlemek, zamansızlık problemi varsa güne 5-10 dakika erken başlamak, kahvaltıyı bir gece önceden hazırlamak, beraberinde taşıyabileceği türde bir kahvaltı planlamak bir başlangıç sağlayacaktır.
Eğer kahvaltıyı atlama veya geç kahvaltı yapma durumları oluşacak ise mutlaka kahvaltı saatine kadar süt, meyve, galeta gibi ulaşması ve taşıması kolay besinlerle bir ara öğün yapılmalıdır.” bilgisini verdi.
0 comments