AURA NIZ İÇ DÜNYANIZIN KARNESİ Mİ?

basak karli Theta Healing 2022 ritueli-mayatta
Meditasyon veya spiritüel alanlarla ilgilenenlerdenseniz mutlaka Aura ve Çakra kelimelerine aşinalığınız vardır. Aura, bedenimizi çevreleyen elektromanyetik bir alandır. Çakralar ise Auramız üzerinde bulunan ve bir çark gibi dönen enerji girişleridir.

Sizlere sıklıkla bahsettiğim – HİSLER – konusunun aslında bedenimizde depolandığı asıl yer, çakralarımızın bulunduğu alanlar olduğunu belirtmek isterim. Eğer sizin çakralarınızdan biri kapalı ise o alanın temsil ettiği konularda da bir kısıtlılık yaşarsınız ve bu kısıtlılık sadece sizlere Hastalık olarak yansımaz aynı zamanda yaşam süreciniz boyunca bir inanç ve his blokajı oluşturur. Mesela kök çakramız, 1.çakradır. Bu çakranın verdiği his; fiziksel yapıda var olma gücü, yaşam enerjisi, ben buradayım, ben güçlüyüm ifadelerinin varlığını gösterir. Eğer ki üreme sistemimizde, omurga ve böbreklerimizde bir hastalık mevcut ise bu dolayısıyla bizlerde var olan bolluk-bereket, para konusundaki sorunlarımızın da olduğunu gösterir. Tabi ki hayata tutunma gücümüzün de zayıflığını belirtir.

Peki çakralarımın kapalı ya da açık olduğunu nasıl anlarım?

Öncelikle her çakranın kendine özel hisleri vardır ve o alana ait de hastalıkların tanımlaması yapılmıştır. Eğer hastalığınız o alan ile temsil ediliyorsa o çakranızın kapalı olduğunu anlarsınız. Thetahealing eğitimi almışsanız veya çakralarla ilgilenen bir özel eğitime katıldıysanız da karşıdaki kişinin çakralarının açık veya kapalı olduğunu sezgisel gücünüzle zaten bulursunuz. Bu kavram garip gelebilir ya da bir boşluk oluşturabilir zihninizde ama kişiye özel bir beceri değildir sezgisel gücü kullanabilmek! Her zaman dediğim gibi bu eğitimi alan her insan, bu ve başka eğitimleri alıp da hayatına uyarlayan her birey bunu kolaylıkla başarabilir. Bunların hiçbiri yok ise bilmiyorsanız önceden beri gelen aslında eski yöntem olan Sarkaçları kullanarak da tespit edebilirsiniz.

Mesela bedenimiz üzerinde bulunan 6.çakra dediğimiz yer bizim iki kaş ortasında 1.5 cm yukarısındaki noktadır ve adı da “Duru Görü” dediğimiz alın çakrasıdır. Bu bölge, zihinsel kavramları gözünde canlandırma ve anlama kapasitesiyle ilgilidir. Eğer kişide bu çakra kapalı ise dünyaya bakışı gerçeklikle ilgisi olmayan bir olumsuz bakışın olduğunu gösterir. Daima negatif düşüncelerin zihinde geçmesi, imkansızlığı kendisine yol görmesi bu alanda olan rahatsızlıktandır. Hastalıkları; alt beyin, sol göz, kulaklar, burun ve sinir sistemi ile tanımlanır.

Bu bölgede olan hastalığın tedavi edilmesiyle o alan ile ilgili olumlu hisler de değişiyor mu derseniz, tabi ki hayır. En önemli göstergesi de hastalığın sonrasında tekrar ediyor olmasıdır zaten.

Peki Auramızda olan renkler, burada tespit edilen rahatsızlıklar ve birey üzerinde var olan hislerin tespiti nasıl yapılmıştır ?

Modern bilimin başlangıcı ile araştırmalar göstermiştir ki bir maddede olan enerji aynı zamanda İnsan yapısında da var olan bir alandır. İnsan bedeni üzerindeki gizem dolu değişimleri inceleyen bilim insanları 1964 senesinde bir cihaz keşfediyorlar. SQUID (süper iletken kuantum giriş aygıtı) adı verilen bu cihaz bedeni kuşatan elektromanyetik alanları ölçüyor. Aynı zamanda Bedenimiz üzerinde çakralarımızın renklerini de gösteriyor. Tıp alanı haricinde mühendisliğin de belirli alanlarında kullanılan bu cihaz ile yapılan araştırmalar bizlere birçok kanıt sunuyor. Bahsettiğimiz cihaz Dr. Valorie Hunt ve ekibi tarafından İnsan Aurası üzerinde yapılmış bir çalışmadır. Dr. Hunt şöyle bir açıklama yapar: “Çakralar çoğu zaman metafizik literatüründe belirtilen renkleri taşırlar. Belirli çakralardaki aktivitenin bir diğerinde yüksek aktiviteyi tetiklediği görüldü. Kalp çakra daima en aktif olandı. Denekler, bedenin masaj yapılan farklı alanlarıyla bağlantılı pek çok duygusal deneyim imge ve anımsama yaşadılar. Bu bulgular deneyim hafızasının beden dokusunda depolandığı inancını kuvvetlendirmektedirler.“

Bu bilgiye ben NASA’da araştırmacı olarak çalışmış ve fizik alanında uzman olan sonrasında da Spiritüel alan ile ilgilenip bu yolda devamını sürdüren Barbara Ann Brennan’ın “Işığın Elleri“ adlı kitabında okudum ve sizlerin de okumasını tavsiye ederim.

Sonuç olarak şunu belirtmek isterim ki bedenimiz üzerinde olan her çakra bizim bu hayatta dengede ve sağlıklı olabilmemiz için bir ışık göstergesidir. Meditasyonu da hayatınıza bir sosyal aktivite aracı olarak koyduğunuz takdirde hayata bakışınız, eksikliklerinizle yüzleşmeniz, sizde var olan hissel engellemeleri değiştirmenizle daha mutlu ve daha zinde olma şansınız yüksektir. Net olan bir şey var ve o da içinizdeki kavgadan kaçamazsınız… Size en doğru yolu gösterecek olan da iç sesinizdir, durulanmış özünüzdür. Bir fiziksel aktivite olan maçlara katılabilirsiniz, eğlence mekanlarına gidebilirsiniz ama şu bir gerçektir ki anlık bir zihin boşaltmanın ötesine geçemezsiniz.

Beyin ve kalp frekansımız çok yüksek değer aralığındadır. O yüzden neye inanıyorsanız o gerçekleşmeye hazırdır aslında. Kendi enerji alanınız ile evrenin enerji alanı arasındaki uyumu yakaladığınız an aslında sistemi çözmüş olursunuz. Yeter ki inancınızı hep diri tutmayı öğrenin.

Sevgiler…

BAŞAK KARLI YILMAZ

ww.daliakademithetahealing.com

Sayfalar: 1 2