NO4 RESTORAN’IN İZ BIRAKAN TATLARI UNUTULMAZ

NO4 RESTORAN (3)

Yeme içme konusunu temel ihtiyaçtan fazlası olarak görenlerdenseniz, Michelin’in yıldız uygulamasından haberdarsınızdır.

Dünyanın en ünlü restoranlarını; bir, iki ve üç yıldızla puanlayan sistem, 1950’li yıllarda Fransa’da başlamış. Michelin o kadar önemli ki yıldızının alınacağını öğrenen şefleri intihara dahi sürükleyebiliyor. Sistem için çalışan rehberler, restoranlara gidip birçok kriteri habersizce değerlendiriyor. Geçer not alan mekanlar yıldızla ödüllendiriliyor. Sistemin, yeme içme dünyası için ne kadar önemli olduğunu görebilmek için listedekiler arasında ancak bir yıl sonrasına rezervasyon yaptırılabilen restoranlar olduğunu hatırlatmak gerekiyor.

ADINDAN SÖZ ETTİREN MUTFAK

Henüz Türkiye’de Michelin Yıldızı’na sahip bir restoran yok, açıkçası bugüne dek tek yıldızlı bir restoranı dahi deneme fırsatım olmadı. Fakat yaşadığımız kentte, kendi çapımızda yıldızlandırabileceğimiz mekanlar da yok değil. Bu hafta Michelin Yıldızlı restoranları ziyaret ederek, elde edilen deneyimlerin Ankaralılara sunulduğu bir mekanı denedim. Söğütözü’ndeki Ramada Plaza Otel’de yer alan No4 Restoran , son dönemde bünyesinde bulunduğu otelin adının önüne geçiyor. Mekanda özenle hazırlanan menüden bazı lezzetlerin tadına bakma fırsatım oldu.

BAŞLANGIÇTA TERCİH ZOR

No4 Restoran ’da yemek öncesi konuklara, küçük kaseler içerisinde Cunda’dan geldiğini öğrendiğim yeşil zeytinler ile sıcak humus ikram ediliyor. Sarı biber ve soğan karışımı ile ortaya çıkan limon çorbası, açılış için keyifli bir tercih. Geniş bir menü yakalamışken başlangıçlardan birkaç çeşidin tadına bakmak gerekiyor. Levrek, somon ve karides parçacıklarının midye kabuğu üzerine doldurulduğu lezzetli seçeneğin adı fırında midye… Yine denizden gelen başka bir başlangıç ise ev yapımı somon gravlaks. Tuz ve şeker ile marine edilen ince somon filetolarının gül şeklinde servis edildiği başlangıca yeşillikler eşlik ediliyor. Damağında iz bırakacak bir başlangıç arayanlara önerim ise keçi peynirli avokado olacak. Kırmızı biber ve bal katkısı ile unutulması zor bir başlangıç.

KIRMIZI MI BEYAZ MI

Ana yemekte kırmızı et sevenler biftek dilimlerini tercih edebilir. Orta derecede pişmiş bifteğin üzerinde karabiber taneleri ve taze fesleğenler bulunuyor. Etin sunum arkadaşı ise sotelenmiş taze fasulyeler oluyor. Deniz mahsülü isteyenlere önerilerim ise fırında levrek ve kaya koruğunda jumbo karides olacak. Fırında levreğe sarılan karides ve somon parçacıkları lezzetiyle dikkat çekiyor. Levrek sarmaya; sotelenmiş brokoli, karnıbahar, kırmızı biber ve havuç eşlik ediyor. Yaban mersini ve kaya koruğu üzerinde servis edilen karidesin lezzeti kolay kolay unutulmuyor. Salatasız yemeği eksik bulanlara pancar salatasını deneyebilir. Haşlama yerine fırınlanan pancar dilimleri; süzme yoğurt, Antep fıstığı ve ince kıyılmış roka eşliğinde sunuluyor.

İKİ GELENEK AYNI TATLIDA

Tatlı kapanış için iki önerim var. Kalori hesabını bir kenara bıraktıysanız, Türkiye’nin iki geleneksel tatlı anlayışını bir araya getiren pestile sarılı ayva tatlısını denemek gerekiyor. Birçok mekanda limonlu ya da frambuazlı çeşitleri servis edilen cheesecakelerin balkabaklı versiyonu, mekanın bir diğer tatlı kapanış seçeneği… Konuklarına karşı her alanda hassasiyet gösteren No4 Restoran Başkent’te ziyaret edilmesi gereken mekanlar arasında ön plana çıkıyor.

MENÜDE NE VAR

 

– Limon çorbası 12 TL
– Keçi peynirli avokado 19 TL
– Fırında miyde 25 TL
– Biftek dilimleri 40 TL
– Levrek sarma  36 TL
– Pestile sarılı ayva tatlısı 16 TLNO4 RESTORAN (5)

Erdem Sevgi-Hürriyet