KANSERLE SAVAŞAN BİTKİ FİLİZLERİ

VİLDAN SAĞLAR2007 yılında Tıbbi Bitkiler üretmek amacıyla kurulan AgriMed Biyoteknoloji 2012 yılında Türkiyede “Broccosprouts” brokoli filizi üretim projesini hayata geçirdi. Broccosprouts Johns Hopkins Üniversitesine patentli özel tohumlardan üretiliyor ve yüksek oranda antikanserojen özelliği olan “sulforafan” ( SGS ) maddesi içeriyor. Bu minik filizler sulforafan bakımından erişkin Brokoli sebzesine göre 50 kat daha yoğun. Vildan Bayazıt Sağlar, Brokoli filizi ve etken maddesi “Sulforafan” ın antikanserojen etkisini dünyanın en saygın Üniversitelerinde yapılan yüzlerce bilimsel çalışma ile tartışmasız olarak ispatlandığını ve ABD de birçok merkezde kanser hastalığı nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi gören hastaların tamamlayıcı tedavisinde ve beslenme desteğinde kullanılmaya başlandığını ifade ediyor.

Gurme Filizler

Brokoli filizinin sağlıklı etkileri üzerine yoğunlaşan AgriMed daha sonraları yine Türkiye’de bir ilk olan “Gurme Filiz” üretimine başlamış. Firma böylece Avrupa ve Amerika’nın gurme sofralarını ve tabaklarını süsleyen filizleri ülkemiz mutfaklarıyla tanıştırıyor. Filizler Broccosprouts ile aynı titizlikte ve kalitede üretiliyor. Roka, Tere, Hardal, Japon Daikon Turpu, Kırmızı Lahana, Kırmızı Pancar ve Brokoli filiz çeşitleri sipariş üzerine taze taze  teslim ediliyor. Filizler özel toprağında canlı olarak teslim edildiğinden tabağa konduğunda körpeliğinin zirvesinde. Filizler erişkin sebzenin tüm özelliklerini süper konsantre bir şekilde taşıyor. “Salatalara ve yemeklere lezzet veren, tabaklara renk ve zarafet katan bu minik harikalar aynı zamanda vitaminler ve antioksidanlardan bir bomba”

Filizler aynı zamanda son yıllarda sağlıklı beslenmede yeni bir akım olan “çiğ beslenme”nin de önemli bir unsuru. Filizler toprağında canlı olarak tüketime sunulduğundan aynı zamanda fitokimyasal maddeler ve enzimlerden de çok zengin.

“Ürünlerin tazeliği daimi olarak korunuyor”

Ankara’da iklim kontrollü özel bir tesiste senenin 365 günü üretilebilen filizler sabahın erken saatlerinde klimalı araçlarla Ankara’da ve İstanbul’daki hedeflerine doğru yola çıkıyor. Ürünlerin ısısı, nemi ve canlılığı daimi olarak korunuyor. Filizler genellikle son kullanıcıya teslimden sonra birkaç günde tüketiliyor ama gerekirse uygun ortamda 7 – 10 gün tazeliğini koruyor.

“Talep hayli fazla”

Filizlerin sadece sipariş üzerine özel üretime giriyor, AgriMed Gurme filiz sektörde yeni olmasına rağmen piyasada tek ve talep bir hayli yüksek. Şimdiden İstanbul’un en gözde 5 yıldızlı otel restoranlarından ve gurme mutfaklarından siparişler alınıyor. Yakın zamanda dünyaca ünlü bir şarap markasının İstanbul’daki tanıtım kokteylinin ordövr tabakları AgriMed’in Gurme filizleri ile süslendi.

“Ürün Yelpazesi genişliyor”

Ürün geliştirme çabaları İstanbul daki ünlü şef aşçıların katkılarıyla yapılıyor, İstanbul’daki çözüm ortakları ve distribütörleri Nora Fine Foods’dan Gülçin Erdeniz Kenar’ın da katkılarıyla ürün yelpazeleri genişletiliyor. Yakında değişik ve egzotik yeni filizler üretime geçecek, filizler ile taze sebze ve baharatlar arasında özel bir segment olan “microgreens” ve ayrıca Türkiye’de henüz olmayan “yenilebilir çiçek” üretimi de planlanmakta. Johns Hopkins Üniversitesi’nin Brassica Foundation Vakfına bağlı Brassica Protection Products LLC firması ile yaptığı lisans anlaşması ile Türkiyede “Broccosprouts” brokoli filizi üretim projesini hayata geçirdi. Broccosprouts Johns Hopkins Üniversitesine patentli özel tohumlardan üretiliyor ve yüksek oranda antikanserojen özelliği olan “sulforafan” ( SGS ) maddesi içeriyor. Bu minik filizler sulforafan bakımından erişkin Brokoli sebzesine göre 50 kat daha yoğun.  Broccosprouts brokoli filizleri iklim kontrollü kapalı bir ortamda organik şartlarda üretilmekte olup üretiminde herhangi bir suni gübre, hormon veya ilaç kullanılmamaktadır. AgriMed bilimsel koordinatörü Prof. Dr. Yavuz Yörükoğlu, Brokoli filizi ve etken maddesi “Sulforafan” ın antikanserojen etkisini dünyanın en saygın Üniversitelerinde yapılan yüzlerce bilimsel çalışma ile tartışmasız olarak ispatlandığını ve ABD de birçok merkezde kanser hastalığı nedeniyle kemoterapi ve radyoterapi gören hastaların tamamlayıcı tedavisinde ve beslenme desteğinde kullanılmaya başlandığını ifade ediyor.