DUYGU ŞAHİN: “DESENLERLE HİKAYELER ANLATIYORUM”

Moda tasarımcı duygu şahin mayatta.com röportaj. desenlerle hikayeler anlatıyorum

Modacı fabrikası İstanbul’da son zamanlarda öne çıkan isimler arasında Duygu Şahin dikkat çekiyor.

Kendisi için tasarımlar yaparak moda dünyasına ilk adımı atan Duygu Şahin, Londra’da dijital Print eğitimi aldıktan sonra profesyonel olarak tasarım yapmaya başladı. Baskı tekniği ile kendisine özgü tasarımlar yaratan genç modacı, desenlerle hikayeler anlatıyor. Ramada Plaza Hotel’in lüks yaşam tarzı tutkunlarına özel oluşturduğu No4 Style için Ankara’da bulunan Duygu Şahin; bir ay süren çalışmanın ardından Ankaralı kadınlar için No4 Style etkinliğine özel tulum, bluz ve ceketlerden oluşan 20 parçalık bir de koleksiyon oluşturmuş.

Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesinde Yüksek Onur Derecesi. Moda fotoğrafçılığı ve
styling, pazarlama uzmanı ve son olarak da moda. Compact bir kişiliğiniz var. Moda meslek hayatınızda kaçıncı sırada?

Duygu Şahin : Bunların hepsi birbirini destekliyor. Markamın oluşmasını sağlayan şeyler bunlar. Dergi geçmişim olması görselleri doğru yönetmemi sağladı. Yazı yazmayı sevdiğim için yazı işlerine, editörlüğe devam ediyorum. Bu sayede de çok güzel sloganlar bulabiliyorum. Kendimi daha iyi ifade edebiliyorum yazılarımda. Markamı, koleksiyonumu, çekimimi anlatabiliyorum. Koleksiyonlarımın isimlerine bakarsanız su grubu, toprak grubu; önümüzdeki yaz hava grubu gelecek ve sonra da ateş grubu gelecek. Central St Martins College of Art Design’de dijital print eğitimi aldım. Bütün desenlerimi kendim yapıyorum. Aslında ben desenlerle hikayeler anlatıyorum. Koleksiyonlarımın hepsinin bir hikayesi var. Onu da fotoğraflar üzerinde çalışarak, zaman zaman çizerek, kadın formunu yüceltecek şekilde biçimlendiriyorum. Zürafalarda ağaç dallarının yoğunlaştığı yer bel bölgesidir. Bu da beli daha dar göstermek için.

Akrep burcu oluşunuzun koleksiyonlarınıza yansıdığını söyleyebilir miyiz?

Duygu Şahin : Burcum su grubu. İlk koleksiyonumda burcumun etkisi var. Yaz koleksiyonu olmasından dolayı su grubu çalıştım. Yaz mevsiminde hayatımızda en çok olan şey su. Suyun içinde olmak istiyoruz. Suya yakın olmak istiyoruz. Benim en büyük aşkım doğa. O yüzden hayvanlar da var tasarımlarımda.

En çok hangi materyallerle çalışmaktan mutlu oluyorsunuz?

Yazın nefes alan pamuk ketenler kullandım. Kıyafetin ne olduğuna bağlı olarak; mesela yazın hacim istedim ve daha keten içeren bir materyaller kullandım. Herkesin giyebileceği tasarımlar yaratmak istedim. Krep çok kullanıyorum çünkü dökümlerini seviyorum ve baskıda çok işime yarıyor. Kışın da doğal kadifeler kullandım. İçine ipek astar koydum. O da vücuda değince güzel bir his yaratıyor.

Print tekniği size özel bir teknik mi?

Duygu Şahin : Türkiye’de bu teknik pek kullanılmıyor. Parça parça desenler kullanan var ama bütün vücutta print çalışan yok. Dünyada örnekleri var tabiiki ama hiçbir zaman bu teknikler birbirinin aynı değildir. Benim gömlekte kullandığım at desenlerini, tamamen dalların içine girmiş atlar var, hiçbir yerde görmedim.

Özel figürleriniz var mı?

Duygu Şahin : Çok oyun oynuyorum. Diyorum ya hep aklımda formlar var, doğa var… Yani her gördüğüm şey desene dönüşebilir. Bardaktan da desen yapabilirim ama şu an doğa desenleri çalışıyorum.

Tasarımlar sizi mi yansıtıyor yoksa dünya trentlerini mi?

Duygu Şahin : İkisi de. Kendim giymeyeceğim şeyi yapmam. Zaten maceram da öyle başladı. Kendim için tasarlayarak başladım. %80 kendi zihnimde yarattığım tasarımlar. Formdan çok desenlerle uğraştığım için insanların rahat edecekleri, giydiklerinde kendi bedenlerini sevecekleri tasarımlar yaratıyorum. İnsanların iyi hissetmesini sağlıyorum.

İstanbul modacı fabrikası gibi. Siz bu kadar modacı içinden nasıl ayrılıyorsunuz?

Eğitimini aldığım bir şey var ve her markada bu böyledir. Bir kimliğiniz olmalı. Benim kimliğim desenler. Farkım bu. Çok fazla tasarımcı olduğu doğru. Aradan sıyrılanlar var. Sıyrılamayacaklar var. Ben aynı zamanda Moda Tasarımcıları Derneği üyesiyim. Biz dernekte sürekli, “birlik halinde olalım ve sektörü büyütelim” diyoruz. “Rekabetten önce sektör oluşturmayı sağlayalım”… Moda haftaları düzenleniyor. İstanbul moda haftasında dünyadaki moda haftalarını düzenleyen IMG ile çalışılıyor. Tekstil çok güzel aslında. Çok büyük, derin; kumaşlarımız, ipliklerimiz çok iyi. Moda sektörünün çok büyük potansiyeli var. Onun için biz birlikte çalışıyoruz. IMG’nin gelmesinin ardından da bütün dünya gözlerini Türkiye’ye çevirdi. İstanbul’un çok güçlü bir enerjisi var. Özellikle şu sıralar herkesin gözü Türk modacılarda.

Bunların sonunda Türkiye’den D&G ya da Donna Karan çıkar mı?

Onu hedefliyoruz. Şu sıralar dernekte en çok konuştuğumuz konu bu. Bir çok tasarımcımız dünyada fuarlara gidiyor. Davet ediliyor. Oralarda defileler yapanlar var. Benim hedefim de dünya moda devlerinin yer aldığı organizasyonlarda boy göstermek.

Duygu Şahin’i, moda öncesi iş kariyerini bir kenara itip de modaya yönelten neydi?

Annem ben doğmadan önce terziymiş. Kumaş ve dikişle büyüdüm. Tekrar söyleyeceğim. Benim de içinde bulunduğum, tasarımcıların olduğu bir ekibe bu soru soruldu. “Neden tasarımcı oldunuz?” denildi. Çünkü başka bir şey olamazdım. İçimden gelen bir şey bu. Taşan bir şey bu, tutku bu. İçimden çıkan yaratıcı enerji bu. Bir şekilde açığı vurulması şarttı.

Modacı bakışıyla İstanbul kadınını karakterize eden özellik nedir?

İstanbul kadını yaratıcı, cesur ve özgüvenli. Dünya modasını çok yakından takip eden bir profil var. Çok iyi kombinler yaparak son derece iyi görünen güçlü bir kadın profili hakim İstanbul’da.

Ankara kadını için ne düşünüyorsunuz?

Ankara’nın şıklığı çok kendine özel. Başkentin ağırlığı kadınlara da yansımış. Son derece modern ve şehrin huzurlu havasını yansıtıyorlar. İstanbul’daki zamanla yarış Ankara’da yok ve bu sükûnet de tarzlara yansıyor. Kendisine daha fazla zaman ayırıyor Ankara kadını.

Çok hızlı bir şekilde şık olmanın formülü nedir?

Saç rengine, göz rengine göre değişir ama benim favorilerimden birisi eye liner ve kırmızı rujdur. İri takılar çok var artık. Giyimi sade tutup iri takılar takılabilir. No4 restorandaki etkinliğim için Ankaralı kadınlara özel tulumlar tasarladım. Bu tulumların üzerine kocaman kolyeler takarsanız başka bir şey yapmanıza gerek kalmaz.

Tasarımlarınızın yansıttığı kadını tarif eder misiniz?

Tasarımlarımda 25-45 yaş aralığında. Yaşı ruhundan bağımsız, yaratıcı, kendi kimliğini seven, özgün ve cesur kadına hitap ediyorum.

2014 kış sezonu için tavsiyeleriniz nedir?

Monokrom-Siyah-beyaz birlikteliği ön planda. Desenlere büyük bir yönelim var. Takım elbiseler çok var. Takım elbise çok kurtarıcı bir tercihtir. Gündüz işe giderken de giyebilirsiniz. Bir takı ya da ayakkabı değişikliği ile gece de kullanabilirsiniz. Mor ve gece mavisi tercih edilecek renkler arasında. Spor ve gündelik giyimde ekose, özellikle de gömlek elbiseler çok yaygın.

Ayakkabı ve takı?

Beymen’in çanta ve ayakkabı kataloğunun stil editörlüğünü yapıyorum. Buna dayanarak gösterişli takıların bu kış çok ön planda olacağını söylemek isterim. Animal print, Yılan ve timsah derileri ile leopar desenleri ayakkabılarda yer alacak. Bir de Urban Chic dediğimiz, rahat da giyebileceğimiz tasarımlar var. Siyah-beyaz birlikteliği ayakkabılarda da yer alıyor.