SARP EVLiYAGiL: HAYAT BİR İLLÜZYONDUR

sarp evliyagil röportajı - mayatta.com

HAYAT BİR İLLÜZYONDUR

Genç ve başarılı işadamı Sarp Evliyagil mayatta.com sayfalarının konuğu oldu. Evliyagil, iş hayatı, sosyal yaşamı ve bilinmeyen yönlerini mayatta.com’a anlattı. Sorularımıza içtenlikle verdiği cevaplarıyla merak edilen yönlerini anlatan Sarp Evliyagil ile yaptığımız söyleşiyi keyifle okuyacağınızı umuyoruz.

Çocukken ne olmak isterdiniz?

Sarp Evliyagil – Çocukken de aile şirketi Ajans-Türk’ün varlığından dolayı onun başına geçip iş adamı olmak ve Ajans-Türk’ü geliştirmek

isterdim.

İlk işiniz neydi?

SE – İlk işim 18 yaşında Ajans-Türk’te yedek parça depolarının sayımı ve yedek parça depolarının envanterinin çıkartılmasıydı.

İlk parayı nasıl kazandınız?

SE – Çok küçük yaşlarda amcam Şevket Evliyagil yazlığımızda bana 4-5 tane tavuk almıştı. Onların yumurtalarını alıp tanesi 1 TL’den her gün amcama satıyordum

Bugüne kadar hangi işleri yaptınız?

SE – Bugüne kadar Ajans-Türk’ün çeşitli kademelerinde çalıştım en sonunda başına geçtim. Şu anda Yönetim Kurulu Başkanıyım. Onun dışında yeni şirketler de kurdum. Aşağı yukarı 7- 8 tane. Bunların içinde gayrimenkul geliştirme, inşaat, yayıncılık, web ofset matbaacılığı gibi Şirketler var. Oyun kağıdı üretimi, şirket geliştirme şirketi gibi… Arazi al-sat işi de yaptım. Bina alıp renove edip sattım. Bina yapıp kiraya verdim. Bunlar bugüne kadar yaptığım işler.

İş yaşamınız Ankara’da başlamış ve devam etmiş. Okul yaşamınız da Ankara’da mı geçti?

SE – Evet. Ayşe Abla ilkokulu’ndan sonra Tevfik Fikret Lisesi, Bilkent Üniversitesi ve son olarak da Ankara Üniversitesi iletişim fakültesinde master yaptım.

Ne sıklıkla toplantılar yapıyorsunuz?

SE – Aşağı yukarı her gün 4-5 tane kısa toplantı yapıyorum.

Toplantılar uzarsa sıkılır mısınız?

SE – Evet sıkılırım. Çünkü bir, bir buçuk saat sonra dikkatler dağılıyor. Herkesin dikkati dağılıyor.

Toplantı için özel etkinlikler yapıyor musunuz?

SE – Toplantı için özel etkinlik pek yapmıyoruz. İş arkadaşlarımla, iş yaptığım ortaklarım ve müşterilerimle kısa tatiller yapıyoruz. Tekneye gidiyoruz. Orda hem iş konuşuyoruz hem yüzüyoruz, eğleniyoruz. Tabi bunlara tam anlamıyla bir toplantı diyemeyiz ama işleri bu şekilde yürütmek bir hayli keyifli.

Sabah kaçta kalkıyorsunuz?

SE – Sabah 8 de kalkarım.

Kalktığınızda zinde ve mutlu hisseder misiniz?

SE – Evet. Kalktığımda zinde ve mutlu hissederim.

Sabah insanı mısınız?

SE – Sabah insanı olduğumu söyleyemem. Ben öyle altı buçuk-yedide kalkan insanlardan değilim. Alarmla uyanıyorum.

Sabahları işe gitmeden önce neler yapıyorsunuz?

SE – Yan evde oturan amcama giderim ve sabah birlikte kahvaltı ederiz.

Gündemi nasıl takip ediyorsunuz?

SE – Gazetelerimi tararım. Televizyon sürekli açıktır ve haberleri her an takip ederim.

Spor yapar mısınız?

SE – Spor yapıyorum. Haftada 2 ya da 3 gün pilates yapıyorum. Pilates makinem var. Dolayısıyla onunla beraber pilates yapıyoruz; makinada.

Hangi sporları yapıyorsunuz?

SE – Plates dışında mutat yaptığım bir spor yok ama kışın kayağa giderim. Yazları ise yüzerim.

Özel bir beslenme disiplininiz var mıdır?

SE – Beslenmeme dikkat ediyorum. Özel bir diyetim yok fakat şöyle bir diyetim var. Karbonhidratı mümkün mertebe az tüketmeye çalışıyorum. Makarna, pirinç ve ekmeği az tüketiyorum. Tüketeceksem esmer ekmeği tercih ediyorum. Yemek seçmem.

Kahvaltı ve öğle yemeği mönünüzde neler var?

SE – Klasik kahvaltı seviyorum. İnce bir dilim kızarmış esmer ekmek, biraz yağsız beyaz peynir, yanına çay, domates ve zeytin gibi… Akşam genelde iş yemeklerimiz oluyor. Dışarıda yiyoruz. Evdeysem hafif geçiştiriyorum.

Hangi mutfakları tercih ediyorsunuz?

SE – İtalyan mutfağını seviyorum; açık ara.  Daha sonra Japon ve Çin olabilir.

Ne tür yerlere gitmeyi seversiniz?

SE – Ankara ve İstanbul’da sık sık gittiğim restoranlar var. Yeni yerleri denemeyi de sevirim. Genelde bildiğim ve ayak alışkanlığım olan yerlere giderim.

Et-balık restoranlarından hangisini tercih edersiniz?

SE – Ankara’da Trilye birinci tercihim. Çok seviyorum. Haftada mutlaka 3 kez falan gidiyorum. Balık yiyeceksem mutlaka Trilye’ye gidiyorum. Et yemeklerinde de Butcha’yı tercih ediyorum.

Müdavimi olduğu yerler var mı?

SE – Trilye ve Papermoon.

Ne sıklıkla tatil yaparsınız?

SE – İşle karışık tatiller yapıyorum genelde.

Nerelere gidiyorsunuz?

SE – İstanbul’da bir işim olduğu zaman gidiyorum. 2 günse 3 gün kalıyorum. Onun dışında yurtdışı. Almanya’da, İtalya’da iş için gittiğim yerlerimiz var. Oralara gidiyorsam mutlaka bir-iki gün uzatıyorum.

Yaz tatili için nereleri tercih edersiniz?

SE – Yaz tatili olarak Bodrum, Türkbükü civarlarında tekne tatilini tercih ediyorum.

Kış tatili…?

SE – Eğer kayağa gideceksek, Ankara’ya yakınlığından dolayı Kartalkaya’yı tercih ediyorum. İsviçre, Fransa o tip yerlere pek fazla gitmiyorum.

Tekne mi? Otel mi? Yazlık ev mi?

SE – Benim tercihim tekne. Çünkü, serbestsiniz. İstediğiniz yerde, koyda demirliyorsunuz. İstediğiniz koyda uyanıyorsunuz. Uyandığınız yerde denize girme süreniz aşağı yukarı 15 saniye denizin ortasında yüzen bir ada gibi yani… Hoşuma gidiyor.

Otomobil düşkünlüğünüz var.

SE – Evet arabalara düşkünüm birkaç tane eski ve yeni arabam var.

İlk otomobiliniz neydi?

SE – BMW 3.16.

Otomobili neye göre seçiyorsunuz?

SE – Bir çok kriter var. Sağlamlığı, sürüş konforu, sürati, motor gücü vs.

sarp evliyagil röportajı - mayatta.com

Hangi marka otomobilleri tercihe ediyorsunuz?

SE – Gündelik kullandığım bir Porsche; bir Ferrari birkaç tane de BMW var. Koleksiyon amaçlı bulundurduğum eski modellerde 3 adet Mercedes var.

Trafikten şikayetçi misiniz?

SE – İstanbul bitik. Ankara orta karar.

Hobileriniz Neler?

SE – Çağdaş Sanatla ilgileniyorum. Çağdaş sanat eserleri koleksiyonu yapıyorum. Onun dışında müzik dinlemeyi severim. Sinemaya giderim. Kitap okurum. Genelde biyografi ve otobiyografi okumayı tercih ederim. Çocukken de pul koleksiyonu yapıyordum.

Ek olarak birkaç cümleyle yaşam motosu galiba şimdi düşünerek söylüyorum. Hayat bir ilüzyondur ve sadece şu an reeldir. Geçmiş geçmiştedir. Geleceğin gelip gelmeyeceği belli değildir ama şu anın kıymeti bilmek lazım.

Başarılı bir şirket ve bir lider olmanın sırrını birkaç cümleyle özetleyebilir misiniz?

SE – Bence en başta yapılması gereken iş, hangi iş olursa olsun gelirine ve giderine sahip olmaktır. Yani, geliri kadar harcaması, tasarruf etmesi ve o tasarruflarla da yeni yatırımlar yapması lazımdır. Bu hangi iş olursa olsun değişmezdir.